KENTSEL DÖNÜŞÜM NEDİR ?
Araştırmalarımda, birçok kentsel dönüşüm tanımı bulunduğunu gördüm. Ancak, bu tanımlar, vurguladıkları vizyon, amaç, strateji ve yöntemlere göre farklılık göstermektedir. Nasıl tanımlanırsa tanımlansın kentsel dönüşüm, bozulma ve çökme olan kentsel alanın ekonomik, toplumsal, fiziksel ve çevresel koşullarının kapsamlı ve bütünleşik yaklaşımlarla iyileştirilmesine yönelik olarak uygulanan strateji ve eylemlerin bütününü ifade etmektedir.
Kentsel dönüşümü kısaca tanımlamak gerekirse; kentin yapı stokunun yenilenmesi, çöküntü alanlarına işlevsellik kazandırılması, fiziksel mekanlarda fonksiyonel değişikliklerinin gerçekleştirilmesi yoluyla kentin yaşam kalitesinin yükseltilmesi diyebiliriz .
Geçmişten günümüze, kentlerin, sosyal ve ekonomik yapı değişimlerine paralel olarak pek çok dönüşüm yöntemi ve stratejisi geliştirilmiştir. Kentsel dönüşümün bağlı olduğu kriterlerin çok fazla olması, geliştirilebilecek olan stratejilerin zamana ve mekana göre farklılaşmasını, pek çok bilim dalından beslenmesini gerektirmektedir.
Dönüşüm, faaliyet alanı ve doğası gereği, mevcut şehrin yapısına ve burada yaşayan insanların fiziksel, sosyal ve ekonomik geleceği üzerine ve buna bağlı olarak da kentin bütün geleneklerine etki etmektedir. Bu nedenle, bütün planlama çalışmalarında, sosyologlar, ekonomistler, mühendisler, mimarlar, plancılar ve peyzaj mimarları gibi farklı disiplinlerin birlikte çalışması gerekmektedir.
Bilimsel istatistiklere dayanan sonuçlara göre; kentsel dönüşümün beş temel amaca hizmet ettiği ortaya çıkmaktadır :
• Temelde toplumsal bozulmanın nedenlerinin araştırılarak, bunun ortadan kaldırılmasıyla kentsel alanların çöküntü haline gelmesini önlemek,
• Kent dokusunu oluşturan birçok öğenin fiziksel olarak sürekli değişim ihtiyacına cevap vermek,
• Kentsel refah ve yaşam kalitesini artırıcı başarılı bir ekonomik kalkınma modeli ortaya koymak,
• Kentsel alanların en etkin biçimde kullanımına ve gereksiz kentsel yayılmadan kaçınmaya yönelik stratejiler belirlemek,
• Toplumsal koşullar ve politik güçlerin ürünü olarak kentsel politikaların şekillendirilme ihtiyacını karşılamak üzere sivil toplum örgütleri ve toplumun farklı kesimlerinin planlamaya katılımını sağlamak.
Yukarıda verilen bütün bilgilerin ışığında; kentsel dönüşümü, bir kentin dokusunu bozan sorunların giderilmesi olarak görebiliriz. Kentsel dönüşüm projeleri, doğru yürütüldükleri takdirde sağlıklı koşullarda yaşamanın ve planlı şehirleşmenin sağladığı sayısız fırsatın yanı sıra gerek sosyal dışlanmışlığı önlemede gerekse daha önceleri elverişsiz koşullarda bulunan kişilerin kendi algılamalarını şekillendirirken daha saygın bir kimlik fırsatı sunmak konusunda son derece faydalıdır.
Türkiye'nin tarımdan sanayiye, sanayiden hizmetlere kayan üretim gücüne küresel boyutları, kentsel dönüşümünü başarmış Anadolu şehirleri kazandıracaktır. Büyük ölçüde, Toplu Konut İdaresi'nin (TOKİ) başını çektiği bu dönüşüm süreci, gerçekten de şehirlerin merkezi bölgelerinde insanın psikolojik ve bedensel sağlığına uygun yapılanmalar oluşturmanın yanı sıra kentlerdeki çarpıklığın da önüne geçmek için büyük bir fırsattır.
12.02.2009
Erdal IRGAT-Mimar